Tasarım Hakkında Herşey

Tasarlamak, sıradışı fikirlerin ruhunu kavramak ve onlara anlam kazandırmaktır ve sıradışı olan ürkütücüdür. Oysa, yaşama anlam katan ve iz bırakan her hizmet ya da ürün yaşamına sıradışı bir fikir olarak başlar. ND DESIGN STUDIO, on beş yıldır sıradışı fikirlere anlam kazandırmak için, yaşamın ruhunu kavramaya çalışan sıradışı bir yolculuk yapıyor. Bu tutkulu bir yolculuktur... Sıradışı bir fikrin yavaş yavaş bir ruh ve giderek bir vücut edinmesi insanla birlikte ve insan için yapılan bir yolculuktur. ND DESIGN STUDIO, bir markanın, bir ürünün, bir hizmetin insanın olduğu her alanda insana seslenir hale gelmesi için yapılan bu tutkulu yolculuğa tasarım diyor. Kısacası bu, sizin hayallerinizi sizlerle birlikte anlamlandırdığımız, hayallerinizi görünür kıldığımız, onlara ruh ve vücut kattığımız bir yolculuktur ve bu yolculuk

Biz biliriz ki, yaşama anlam kazandıran ve yaşamı insan için güzel ve değerli kılan her devinim sıradışı bir fikir olarak başlar yolculuğuna. O fikri alır, sıradışının ürkütücülüğünden kurtarır, yalınlaştırır ve insancıllaştırırız. Bu, sadece anın ruhunu kavramakla olmaz. Yaşamın içinde savrulan insanın huzur ve mutluluk arayışının nedenlerini, onu bu arayışa iten düşüncenin özünü anlamayı gerektirir. Madem ki insan için bir ürün, bir hizmet daha doğrusu yeni bir anlam üretiyoruz, insanın ruhundaki sıradışılığı anlamak bizim için derin derin düşünmek demektir. Bu özde, bir

Küçük bir pırıltıdır ilham. Hayallere kaynaklık edecek olandır. Ama önce, sesleneceğimiz insanı kavrayarak yakalayabiliriz bu küçük pırıltıyı. Sonra, bu pırıltının izinde o insan için hayaller kurmaya başlarız. Anlam henüz belirmemiştir ama ilk izleri görülür yavaş yavaş. Evet evet, bir şeyler şekillenmeye başlamıştır ama henüz tasarıma beş vardır. Tasarım, hayallerin ayakları yere bastıkça ayak seslerini duyuracaktır bize. Bu nedenle, hayallerde sınır tanımaz tasarım öncesi aşama. Şunu mu demeli, “Her ilham, sınırsız hayallere açılan bir tasarım penceresidir?” Artık bu pencereyi açıp tasarımı içeri davet etmenin zamanıdır. İşte tam da, hayallere

sarılmanın zamanıdır şimdi. Hayallerinize bağlanmadan, onlara inanmadan ve sevgi beslemeden onlara bir vücut , bir ruh veremezsiniz. Biz buna tutku diyoruz. Tutku olmadan peşinde koştuğumuz yeni anlam ve ruhla bütünleşmenin mümkün olmadığını düşünüyoruz. Biliyoruz ki, bu anlam ve ruhun kalıcılığı ve devamlılığı olmalıdır. Anlamı ve ruhu besleyecek olan işte bu tutku olacaktır. Yolculuk boyunca zorlukları aşmamızı sağlayacak olan da tutkunun ta kendisidir. Hiç şüphesiz, yeni bir anlam ve yeni bir ruh olacaktır ortaya çıkan ve bu sıradışı olan her yeni gibi ürkütücülüğü gizleyecektir içinde. Ürkütücü olduğu oranda da özgünlük var demektir. Özgün olanın peşinde değil miydik?

olan yıkıcıdır. Ama bu yıkıcılık daha güzeli yapmak isteğinden gelir. Alışılagelmişi, kalıpları sarsar; başka türlü düşünmeye ve hissetmeye zorlar. Bizi bir başka cevhere götürür, taklit olanı alaşağı eder ve etkili, kalıcı olan yeni bir değer yaratır. Anlam ve ruh taklit olmayanın arkasında gizlidir. Bu nedenle, biz önce sizin kalıplarınızı kırmak, sizi sıradışı olana bakmaya zorlamak ve sınırsız hayalin derin sularında yüzdürmek isteriz. Özgün olana yapılan yolculuk zahmetlidir. Ama, o derin sularda yüzdüğünüzü gördükçe kendinizde yeni bir anlam keşfeder ve aynu tutkulu yolculuğa ortak olursunuz. Özgüne giden yolculuk birlikte yapabileceğimiz bir yolculuktur. Artık, anlam ve ruha vücut kazandırma zamanı, ayak seslerini duyduğumuz tasarım hayallerimizin penceresinden girdi artık.

parçada değil, henüz, kendisini ortaya çıkarmamızı bekleyen bütünde şekillenir. Gelin biz buna proje diyelim. Küçük bir ilhamın ışıltısından buraya kadar geldik. Şimdi, sonuçta karşımıza çıkacak olan renklerin, kokuların, dokuların, seslerin; şekillerin, oranların, orantıların ve aklımıza gelmesi gereken tüm ayrıntıların masaya yatırılma zamanı. Burada kavranılması gereken, sonuçta ortaya çıkacak olan anlam ve ruhu görecek olan gözlerdeki mutluluk olmak zorunda. İşte tasarım aşaması da bu zaten. Ayrıntıyı değil bütünü ve onun gelecekteki macerasını görmek. Bu,

bir bakış açısının getirisi olabilir. Söz konusu olan insansa duyarlılık olmazsa olmaz koşuludur. Zira, üretirken, sonuçta ve sonucun devamlılığında sürekli insana dair hissederek tutkunuzu sürdürebilirsiniz. Kısaca söylemek gerekirse, bu, hiçbir süreçte insanı gözden kaçırmamak demektir. İşte bu nedenle; Nd Design Studio ilhamın ilk pırıltısından sonuca bakanın gülümseyişini gördüğü ana kadar sorumluluk bilinciyle davranmak gerektiğine inanır. Her hayalden bir gerçek çıkmayacağını, gerçeğe dönüşebilecek hayalin nasıl bir şey olduğunu, anlamsız ve ruhsuz kalan hayalin yaşamayacağını anlatmak bizim sorumluluk alanımızdır. Yani biz, olmayacak ve oldurulamayacak hayallerin peşinden gitmeyiz. Bize göre, insan karşısında duyarlı olmak bunu gerektirir. Birlikte yolculuk yapmak önemli ama kırılgandır, kırılganlık tutkuyu zedeler, buna izin vermek istemeyiz. Çünkü, yapmaya karar verdiğimiz yolculuk boyunca üretkenliğimizi etkileyecek kararsızlıklar anlam ve ruh arayışımızın bir parçası değildir. Biz buna

diyoruz. Çünkü, yolculuğa karar vermişsek, bu kararı getiren sorumluluk alanlarımızı da görmüşüz demektir, hepisini taşımak isteriz. Biliriz ki, bu sorumluluk anlayışımız, yolculuğumuz boyunca karşımıza çıkması kaçınılmaz olan sorunlar karşısında çözümleyici olmamızı gerektirecektir. İşte bu nedenle, sorumluluğumuzun tüm boyutlarını hesaplar ve gerçekçi olanı anlatırız. Planlarız, öngörürüz; sizin için endişe konusu olan bizim için sürecin doğal parçasıdır. Bu doğal akışa göre şekilleniriz. Bu nedenle kötü sürprizlere fırsat tanımayız. Biz zaten, sürprizin güzel bir şey olduğuna inanırız.